Edebiyat

DENEYSEL ŞİİR

   Ebru Özden       Ağustos 2024

DENEYSEL ŞİİR

 

Son zamanlarda dergilerde bir moda gibi "deneysel" adı altında şiirler yayımlanıyor. Hatta ağırlıklı bu tarz şiirler yayımlayan dergiler var. Sosyal medyada sadece takipçi sayısına bakılarak, takipçisinin az olduğu şahısların şiirinin yayımlandığı online dergiler var. İyi olanın arkasından az insan gider, düşüncesiyle sanıyorum.

"Bir şiirimi ekte iletiyorum."

"Twitter ve Instagram takipçi sayınız binin üzerindeyse kabul edemiyoruz." tarzında bir konuşmanın geçtiğini düşünün başınızdan. Ne sevimli. Şiirler berbat ve kendi arkadaş çevrelerince "hayatımda okuduğum en iyi şiir" diye servis ediliyor. Online tamam, basılı dergi de var buna benzer. Şiirleri şiire benzemiyor. Anlamsız birkaç söz yığını, alışılmamış bağdaştırmalar, devrik, eksiltili cümleler. Şiirler bunlardan ibaret. Ama havalı, deneysel olduğu için. Bildiğimiz, uzun zamandır edebiyat çevresince takip edilen dergilerde de komik şiirler görüyoruz ara sıra.

Her dönem bir arayışa girilir. Ama şairin yol seyri genelde şöyle olur:

İlk gençlik yıllarında yazmaya başlar, yeteneğiyle yazacağını yazdıktan sonra ilgi alanı doğrultusunda şair isimleri ile yolu kesişir, onları okur, etkilenir. O şairlerin etkisinin belirgin olduğu şiirler yazar, derken mısra kurmayı öğrenir. Daha sonra eğer bırakmamışsa şiiri, okumaları çeşitlenir ve estetik olarak beslenir. Sesi aramaya başlar. Güzel bulduğu mısraları sahiplenmekten geri durmaz. Bu sürecin başından sonuna da sözcük kullanımında değişim görülür. İlk yazdığı şiirlerde her şeyi açık ederken zamanla sözcükleri seçmeye ve azaltmaya başlar. En son, en az sözcükle en çok duyguyu ifade etme aşamasına gelir. Sözün zirvesine gelir. Sözcük onun için ince bir tül gibidir. Anlamı hem örter hem gösterir. Önemli olan tülün arkasından nasıl göründüğüdür, ahenktir.

Serbestleşme, şiirde büyük devrim Orhan Veli ile yapılmıştır ve ondan sonra yapılan her şiir deney sayılabilir.

Hece ve aruz vezni ile belli çalışmalardan sonra şiir yazmak zor değildir. Elinizde kurabiye kalıpları varken mi şekilleri güzel kurabiye yapabilirsiniz yoksa elle şekillendirirken mi? Hangisi kolay? Aruz ve hece kalıplardır, kalıbı bildikten ve onlara uygun sözcükleri yerleştirdikten sonra kuralına göre şiir yazmış olursunuz. Ama serbest şiir öyle değil. Bir kalıbı yok, kuralı yok ama yazdığın şey şiir olmalı. Bu nedenle daha zor ve her seferinde kendi deneyinizi yapıp şiirinizi buluyorsunuz.

Deneysellik; dili yok etmek, şiir dilini parçalamaktan başka bir şey değil. Moda bu, birkaç şiir yazdıktan ve karşılık bulamadıktan sonra heves geçecek. Bir şiirin kalıcılığına şiir dili karar verir.

Şiiri diğer türlerden ayıran, dilidir. Genetik kodlar gibi her milletin şiir dili vardır. Şiirini yazdığınız dile hâkim değilseniz ve bir şiir dili oluşturamamışsanız bir şey deneyemezsiniz. "Geleneği reddediyorum", diyorsanız önce geleneğin bütün boyutlarını bilmeniz gerekir. Bilmediğiniz bir şeye karşı olamazsınız.

Akım geçer, yazdıklarınız unutulur, dergilerin kapakları açılmaz olur. Ama şiir iyiyse kendini korur. Birilerinin onu korumasına ihtiyacı yoktur. 

 

Yazar'a ait Diğer Yazılar

Ebru Özden

Öykü

Tüm Yazılar

Edebiyat

Tüm Yazılar